Yaratık ve Prens



Yaratık ve Prens




Sayfa 1

Ülkenin birinde kapkaranlık ormanın içinde farklı bir tür yaşarmış.
Sessiz sakin yaşamlarını sürdürürlermiş.
Sırtında heybetli kanatları olan bu ırk çok göz alıcıymış fakat
onlar "yaratık" olarak bilinen varlıklarmış.
Canavar prenses orada yaşarmış. Sırtında devasa boyutlara ulaşmış
kül rengi kanatları varmış.
Canavar diyarında 16 yaşına gelenlerin
ormanın dışına uçmasına izin verilirmiş.




Sayfa 2

Ve prensesin yaş günü gelmiş.
Prenses ilk defa ormanın dışına uçmuş.
Aşılmaz dağları aşmış, çayır çimen geçmiş ve
kendi ırkınınkinden farklı bir diyara, insan diyarına varmış.
Gökteki ay ilgisini çekmiş.

Kocaman bir sarayın bahçesine konmuş.
Bahçede, aya doğru bakan genç bir adam varmış.
Prenses hemen çalılıklara saklanıp, adamı
gözetlemeye başlamış.
İşte o anda içinde bir aşk filizlenmiş.
Ama hiç şüphesiz bu diyarın insanları kendisinden çok farklıymış.
Bir yaratığın bir insanla evlendiği hiç görülmemiş bir şeymiş.




Sayfa 3

Prenses ormanda yaşayan cadının yanına gidip
"İnsan olarak yaşamak istiyorum, onunla bağlanmak istiyorum" demiş.
Akabinde cadı şöyle demiş.
"Tamam ama karşılığında kanatlarını isterim.
Lakin ey canavar unutmayasın ki
ne kılığında olursan ol, sen,
er geç prensin canını alacaksın".

Sırtındaki o kocaman kanatları koparırken
şimdiye kadar hissetmediği derecede
korkunç bir acı hissetmiş.
Bir daha uçamayacak hale gelmiş.

Yine de prenses mutlu olmuş ve
gözyaşlarına boğulurken gülümsemiş.
"İnsanım! İnsanım! Ben onunla aynı oldum!"




Sayfa 4

Prenses bir kez daha yola koyulur insan diyarına yürüyerek.
Çölden geçerken bir insan silueti görür.
"Eyvah! Bu zât-ı muhteremi kurtaracak kimse yok mu?"
Tam orada zehirli bir yılan
tarafından bileği ısırılmış bir genç adam görmüş.
Prenses vakit kaybetmeden adamın yarasındaki zehri emer.
"Teşekkür ederim. Ne kadar cesur birisiniz. Ben bu ülkenin prensiyim."
Prens, prensesin o gün sarayın bahçesinde gördüğü genç adammış.
"Siz benim hayatımın velinimeti oldunuz.
Lütfen benimle evlenin."




Sayfa 5

Düğün dernek hemen kurulmuş.
Bembeyaz gelinliğin içindeki prensese
rahip sormuş.
"Hastalıkta ve sağlıkta, ölüm sizi ayırana dek
birlikte kalacağına yemin ediyor musun?".

"Evet, ediyorum"
Evlilik yüzüklerini birbirlerine sunup
rahibin işaretiyle ikisi yemin öpücüğünü verdiler.
"Tanrı Prens'in hayatını kurtaran bu genç kızı kutsasın!"
Alkışlar eşliğinde tüm ülke çapında mutluluk rüzgarları esti.





Sayfa 6

"İnsan! İşte İnsan! Ne kanatları var ne de uçmaya yatkınlıkları.
Öte yandan, ne keskin dişleri ne de keskin pençeleri var.
Narin, güzel ve kısa ömürlü canlılar.
Ama nedense pek cana yakınlar.
İnsanlar harika."

Ondan sonra, insan diyarının prensesi olarak,
mutlu günler geçirecekmiş.
İşi gereği yolculuklara çıkan prensin beraberinde
zamanla pek çok yere yolculuğa çıkmış.
Safir döşenmiş gibi denizler,
parıl parıl parlayan çayırlar,
göz kamaştıran alevler gibi titreyen auroralar görmüş.
Prenses, prensin elini tutup gülümsemiş.
"Beni sakın bırakma." deyip onu öpmüş.




Sayfa 7

Lakin prensesin mutluluğu fazla sürmemiş.
Sanki vücudu yanıyormuşcasına bir acı yüzünden
uykusundan uyanınca çirkin yaratık haline doğru
dönüşüm geçirirken görmüş kendini.
Keskin pençeleri uzarken çatır çatır sesler çıkarıyormuş.
"Bu nasıl olur? Beni insan yapmasını istemiştim ondan" demiş.
Sırtından kapkara kanatlar etini, derisini,
delerek çıkmaktaymış.

"Büyünün bir bedeli vardır.
Evet, insan olmanın mutluluğunu tadacaksın
fakat daha sonra nahoş, çirkin bir yaratığa dönüşeceksin."
Cadının sözleri birer birer prensesin beyninde yankılanmış.
"Lakin bu dünyada en çok sevdiğin kişiyi kendi ellerinle
öldürürsen üzerindeki lanet kalkar ve
eski yaratık haline geri dönersin."




Sayfa 8

Prenses çok sevdiği prense bakmış bir süre.
Uzun pençelerini prensin boynuna doğru uzatmış.
-Her şeyden çok sevdiğim kişinin boğazını kesivereyim- diye
bir his içinde yayılmaya başlamış.
Delicesine sıktığı ellerinden kan akmaya başlamış.
"Prensi öldürürsem lanet kalkar..."
Prenses, gözünden yaşlar dökerken
presin yanağına bir öpücük kondurmuş.




Sayfa 9

Prens uyandığında prensesi yanında bulamamış.
Onun yerine yanında bir sürü dökülmüş tüy varmış.

Prens mutsuzluğa boğulmuş.
Tüm ülkede prensesi aramış ama
prensesin izini bulamamış.

------------------------------------------------


Resimli Kitap - Yaratık ve Prens ( まものと王子様 )
Resimler: Aki Minamino
Hikâye: Takao Kaohsiung, Rikano Yamazaki
Tasarım: Aki Kubota
Türkçeye Çeviri: Kanpuu

Yorum Gönder

0 Yorumlar